2025 yılı, Türkiye elektrikli araç (EV) pazarı için dönüm noktalarından biri olmaya hazırlanıyor. Sektör kaynaklarına ve otomotiv distribütörlerine göre, yıl sonu itibarıyla ülke genelinde 120.000 adet elektrikli araç satışı hedefleniyor. Bu, geçen yıla kıyasla yaklaşık %20’lik bir büyümeye denk geliyor.
Türkiye otomotiv pazarında elektrikli araçlara olan ilginin artmasında birden fazla faktör etkili. Bunların başında devlet destekli ÖTV muafiyetleri, gelişen şarj altyapısı, yerli üretim Togg’un etkisi ve küresel markaların uygun fiyatlı modellerle pazara girmesi geliyor.
Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) tarafından yayımlanan verilere göre, 2024’te toplam elektrikli araç satış adedi 100 bin bandına yaklaşmıştı. 2025’te ise bu rakamın 120 bine çıkarılması, pazarda yeni modellerin piyasaya sürülmesiyle mümkün olacak.
Uzmanlara göre pazardaki büyüme sadece bireysel kullanıcıları kapsamıyor. Elektrikli ticari araçlar, taksi filoları, belediye araçları ve lojistik şirketleri de bu dönüşümde aktif rol oynuyor. Özellikle şehir içi teslimat araçları ve hafif ticari EV’ler, düşük işletme maliyetleri ve çevre dostu çözümleriyle öne çıkıyor.
Ayrıca 2025 itibarıyla şarj istasyonu sayısı 15 bini aşma yolunda. Bu altyapı desteği, menzil kaygılarını ortadan kaldırarak kullanıcıları daha fazla EV tercihi yapmaya yönlendiriyor.
🔍 Uzun Vadeli Beklentiler:
- 2030 yılına kadar Türkiye’de toplam elektrikli araç sayısının 1 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
- İkinci el elektrikli araç pazarı da oluşmaya başlıyor; bu da erişilebilirliği artıran önemli bir faktör.
- Kurumsal filo dönüşümleri daha yaygın hale geliyor.
Elektrikli araç pazarı, sadece çevre dostu bir ulaşım şekli değil; aynı zamanda yeni iş modelleri, yazılım servisleri, batarya geri dönüşüm teknolojileri ve istihdam fırsatları ile Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor.
